top of page
  • Yazarın fotoğrafıFunda Uygun Sır

BENİMLE AYNI DİLİ KONUŞ ANNE

Güncelleme tarihi: 26 Mar


Merhaba ben Funda Öğretmen. İzmir, Bayraklı Yamanlar Mahallesi’nde bulunan bir devlet okulunda görev yapmaktayım. Okulum bölge olarak dezavantajlı bölgede yer almakta. Velilerimizin ekonomik ve eğitim durumları oldukça düşük seviyede.


Uzun yıllar aynı okulda çalışan bir öğretmen olarak gördüğüm en büyük eksiklik velilerin çocukları ile sağlıklı iletişim kuramamaları. Hani hep diyoruz ya eğitim ailede başlar ama benim velilerimin kendisi eğitimsiz ve çocuklarına nasıl davranacaklarını bilmiyorlardı. Yaptığım veli toplantıları ve bireysel görüşmelerde her ne kadar çocukları ile nasıl iletişim kurmaları yönünde tavsiye versem de eksik kalıyor ya da konuşma sonrası “Hocam, sen bir konuşsan, sen söylesen seni dinlerler.” dediklerinde iş yine bana dönüyordu. Bunun üzerine velilerin bu konuda eğitim almaları gerektiğini gördüm. Okula uzman kişileri çağırmaya başladım. Bayraklı RAM’dan ve tanıdığım uzman pedagoglardan yardım istedim, okuluma davet ettim. Çağrıma cevap veren uzmanlar velilerime eğitim vermeye başladılar. Eğitimlerin veliler üzerinde güzel gelişmeleri doğurduğunu gördüm. Tabii bir iki eğitimle olacak iş değildi. Bu eğitimleri daha kalıcı ve uzun zamana yaymak için velileri kitap okumaya teşvik etmem lazımdı. Hemen bir veli toplantısı yapıp kitap kulübü kurmak istediğimi ve okuyacağımız kitapların kendilerine ve çocuklarına çok faydası olacağını dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Ben ne kadar bu konuda hevesli ve heyecanlıysam velilerimde tam tersi hiç istek olmadığını gördüm. Kimi okuma yazma bilmediğini, kimi çok yavaş okuduğunu, kimisi de evde çok işi olduğunu ve fırsat bulamayacağını anlatmaya başladı. Kitap okumanın önemini çocuklara rol model olacaklarını ne kadar anlatırsam anlatayım isteklerini artıramıyordum.

    



   Velilerde okuma isteğini artırmak içim ilk kitabı ben alacağımı ve ayda bir birimizin evinde toplanıp gün mantığı ile toplanıp hem çay kahve içeceğimizi hem de kitap hakkında konuşacağımızı söyledim hatta ilk toplantıyı kendi evimde yapacağımı onları ağırlayacağımı anlattım. Uzun ikna çalışmalarımdan sonra 22 kişilik sınıfımdan 11 veli ile yola koyuldum. İlk kitabımızı değerli hocamız Doğan CÜCELOĞLU’dan seçtim. Bir ay sonra evimde buluşmak sözüyle “Geliştiren Anne ve Baba” kitabını velilerime hediye ettim. Bir ay diye karar almıştık ama velilerimden bazıları kitabı okuyamadıkları için bu süreyi uzatmak zorunda kaldık. Yaklaşık bir buçuk ay sonunda evimde toplandığımızda gerçekten velilerimin kitabı okuduklarını gördüm. Sorduğum sorulara cevap veriyor, kitaptan anekdotlar söylüyorlardı. Yaptığımız ilk toplantıdan sonra velilerim çok mutlu olduklarını, çok şey öğrendiklerini belirttiler. Onlarda oluşan bu isteği devam etmek için hemen ikinci kitap arayışına girdim. Amacım velilerin çocukları ile sağlıklı iletişim kurmalarını sağlamak olduğu için tamamen bu konuda bize faydası olacağını düşündüğüm kitapları seçmeye çalıştım.





İkinci kitap olarak da Bahar ERİŞ’in “Anne Beynim Aç” kitabını seçtim. Yazımın başında da belirtiğim gibi dezavantajlı bölgedeydik ve velilerimin ekonomik durumu oldukça düşüktü. Bu kitap kulübünü uzun süre devam ettirmek istiyorsam bu konuda bana yardımcı olacak hayal ortakları bulmalıydım. İlk olarak yakın çevremden başladım, eş dosta “Bize kitap alır mısınız?” dedim. Konu eğitim ve kitap olunca kimse çağrıma kayıtsız kalmadı, kısa sürede ikinci kitabımız da hazırdı. Kitapları okuduktan sonra istekli bir velinin evinde toplanıp kitap hakkında, öğrendiklerimizi bizi etkileyenler hakkında konuşmaya başladık. İkinci kitaptan sonra pek çok velim çocuğu ile iletişim kurarken yaptığı yanlışları gördüğünü artık çocuğu ile daha farklı konuşmaya başladığını söyledi. Bunun üzerine dedim ki “Her kitap kulübünün bir adı olur. Bizim kulübümüzün adı da “Benimle Aynı Dili Konuş Anne” olsun. Ha bu arada sosyal medya aracılığı ile sevgili Bahar ERİŞ ile iletişim kurdum. Velilerimle kitap kulübü kurduğumu anlatan bir yazı ile fotoğrafımızı gönderdim. Sağ olsun o da bizi sayfasında paylaştı. İkinci kitaptan sonra velilerimde istek arttı. Okuma yazma bilmeyen velilerime de “Kitabı okuyamasanız da siz de toplantılarımızda olun ve dinleyin. Eminim siz de pek çok şey öğreneceksiniz.” dedim. Böylece daha kalabalık şekilde kulübümüze devam ettik.


    Artık kitap okuyor ve bir velimizin evinde toplanıp kitap söyleşisi yapıyorduk. Bu sırada sınıfımda da öğrencilerimle kitap kulübü kurmuştuk. Böylece çocuklar evlerinde anneleri ile birlikte kitap okur hale gelmişlerdi. Çocuklarla sürdürdüğüm kitap kulübü mantığında kitap sonrası yazarı ile buluşuyorduk. Velilerim “Biz neden yazarla buluşmuyoruz? Bizi de yazar ile buluştur öğretmenim.” dediler. Yeter ki siz okuyun onu da yaparız, dedim. Dedim de o iş o kadar kolay olmuyordu. Yeniden kitap ve yazar arayışına girdim. Doğru kitap ve doğru yazarı bulmam gerekiyordu.


Aklıma hemen iki yıl önce okuluma destek için çağırdığım Banu TOZLUYURT geldi. Kişisel gelişim uzmanı, yazar, gazeteci gibi pek çok vasfı barındıran Banu Hanım tam aradığım insandı. Hemen kendisi ile iletişime geçtim. Daha önceden tanışıklığımız olduğu için bana ilgisiz kalmadı sağ olsun ama kendisinin de yürüttüğü proje yüzünden çok yoğun olduğu ve sürekli seyahatte olduğunu söyledi .Tabii ben peşini bırakmadım. Amacımı anlattım ve ısrarlarıma dayanamayıp teklifimi kabul etti. Hatta kitap temininde de destek oldu. Kitabı okuduktan sonra kendisi İstanbul’dan gelip bizimle buluştu. Buluşmayı bu sefer okulda yapalım dedik ve hafta sonu müdür beyi ikna ederek okulu açtırdım. Banu TOZLUYURT kitap hakkında velilerle söyleşi yaptıktan sonra harika bir kişisel gelişim semineri verdi. Kendilerini bulma, içlerindeki gücü ortaya çıkarma ve diğer yapabilecekleri konularda yaklaşık iki buçuk saat hiç susmadan geçen süre sonunda velilerim adeta büyülenmiş şekilde toplantıdan ayrıldılar.


      4. sınıfın son günleriydi ve velilerimle, öğrencilerimle ayrılma zamanı yaklaşıyordu. Velilerim ve öğrencilerimle yürüttüğüm kitap kulübünün de sonuna yaklaşıyorduk. Kapanışı yine güzel bir kitap ve yazarı ile yapalım dedik. Yaşamım boyunca şunu gördüm: Her zaman sen iyi niyetle başladığın her şeyde, hayat sana kapılarını açıyor ve seni doğru insanlarla buluşturuyor. Yine ben yazar arayışında iken bir gün başka bir yazarın kitap imzalama gününde sırada bekliyordum. İki sıra önümde kitap imzalatmak için bekleyen sevgili Armağan PORTAKAL da sıradaydı. Öncelikle tanınmış biri olarak öne geçmeyip sırada beklediği için kendisine hayranlık ve saygı duydum. Sonra neden olmasın diyerek yanına gidip sohbet etmeye başladım. Kendimden, okulumdan, velilerle yaptığım kitap kulübünden bahsettim. Okuluma gelir misiniz, dedim. O da hiç ikiletmeden “Neden olmasın?” dedi. Ve bir ay sonra kendisi ile yine bir hafta sonu okulumda velilerle buluştuk. Yine harika bir söyleşi ile kitap kulübümün kapanışı yaptım.


     Yaklaşık 2 yıldır yürüttüğüm, tamamen bağışla kitap temin ettiğimiz “Benimle Aynı Dili Konuş Anne” kitap kulübünde velilerimle pek çok kitap okumuş olduk. Tabii bunun çok kıymetli sonuçlarını gördüm. Velilerim hem kitap okuma alışkanlığı kazanmış hem de çocukları ile daha sağlıklı iletişim kurma becerilerine sahip oldular.

  Ben şu an birinci sınıf okutmaktayım. Kuzucuklarım okumayı söker sökmez hem onlarla hem de velilerimle yeni bir isimde kitap kulübü kurma çalışmalarına başlayacağım.


Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page