top of page

ÇOCUK HAKLARI NEDEN FARKLI?

Yazarın fotoğrafı: Burçak TEMELBurçak TEMEL


Uzun süredir ilgilendiğim bir konu çocuk hakları. Tabii bundan bahsetmek için öncelikle şu soruyu yönelmek gerekir kendimize; “Çocuk ne demektir?” biraz araştırma yaptım ilginç bakış açıları ile karşılaştım.

Türk Dil Kurumuna göre çocuk tanımı:

1. Küçük yaştaki erkek veya kız

2. Soy bakımından oğul veya kız, evlat

3. Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak

4. Genç erkek

5. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi

6. Büyüklere yakışmayacak, daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse

7. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.

Herkesin kullandığı Ekşi Sözlük’te Çocuk tanımı için yazılanlar:

1. Sizden tek çıkarı sevgi olan nadir insan çeşitlerinden biri.

2. Melek.

3. Devamlı soru sorabilme ve ağlayabilme yeteneğine sahip olan bi çeşit tazmania ! ama tazmania iyidir severim

4. hepimiz bi dönem oluruz

5. Küçük insan

6. Kafası gözü her yeri orantısız olan yavrucaklar. Genelde kafaları vücutlarına göre daha büyüktür. Hiç öyle melek filan da değillerdir çıkarları için başkalarına zarar verecek bilinçli yalanlar söyledikleri bile görülmüştür. 9. Devamlı hayrete düşme yeteneğine sahip, nedensiz mutlu olabilen yaratik. saygılar sana.

Yasalara göre Çocuk tanımı;

Türk Ceza Kanunu (TCK) : Madde: 6 Çocuk deyiminden henüz 18 yaşını doldurmamış kişi anlaşılır.

Çocuk Koruma Kanunu: Madde: 3 Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişi

Çocuk Hakları Sözleşmesi: Madde: 1 Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.


Çok farklı değil mi?


Bu tanımları okuyunca da insanın aklına hemen ikinci bir soru geliyor; “Çocuk ne zaman artık çocuk değildir” Yasalara göre 18 yaşını doldurmamış her birey. Fakat çocuk, belli şeyleri yaparsa 18 yaşın altında da olsa, artık çocuk kabul edilmemeye başlıyor. Yetişkin emek gücüne katıldığında, toplumun devamına ilişkin üretim sürecine katıldığında, toplumsal düzene zarar verdiğinde, cinsel ilişkiye girdiğinde… Tüm toplumlarda her zaman bir çocukluk kavramı, yani çocukları yetişkinlerden ayırmanın birçok yolu vardır. Çocukları yetişkinlerden ayıran bu yolları belirleyen ‘çocukluk anlayışları’ dır. Böylece farklı toplumlar, çocukluğun ne kadar sürdüğü, yetişkinleri çocuklardan ayıran özelliklerin ne olduğu ve bu farklılıkların önemi gibi ana meseleler konusunda karşıt fikirlere sahip olabilirler.


Peki yaşadığımız toplumda gerçekten nasıl? Bu da yetişkin olarak cevap vermemiz gereken bir soru. Bir yetişkin olarak bizler; ebeveyn olmasak dahi ebeveynler ve devlet kadar; çocuklara ayrımcılık yapmama, çocuğun üstün yararını gözetme, çocuğun kendisini ilgilendiren konularda Katılımını sağlama , çocuğun varlığını ve gelişimini sürdürmesini sağlamada yasalar önünde yükümlüyüz. Bunları yapabilmemiz ve kavram kargaşası yaşamamak için de ülkemizin 14 Ekim 1990'da imzaladığı ve 27 Ocak 1995'te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni iyice özümsemiş olmamız gerekir.


Geldik son sorumuza “Çocuk Hakları neden farklı?”…. Bu soruyu hem kendimize hem çocuklara soralım derim. Çeşit çeşit cevap gelecektir ve çoğu da doğru olacaktır. Benim için en değerli iki cevap “Çocukların gereksinimleri yetişkinlerden çok farklı”olduğu ve “Her Çocuk Farklı, Her Çocuk Eşit” olduğudur.


Terakki Vakfı Okullarına böyle bir çalışma yaptıkları ve Youtube'dan açık kaynak olarak sundukları için teşekkürlerimizi sunarız.


Kaynakça:









Bu yazı 28 Temmuz 2020'de Öğretmen Kulübü Medium hesabında da yayınlanmıştır.



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page