CHAT GPT'YE SORDUK "Gelecekte Bilgi Beyne Doğrudan Yüklendiğinde Okulların Rolü Ne Olur?"
- Gülben Şengönül

- 7 Eki
- 2 dakikada okunur

GÜLBEN: Gelecekte Bilgi Beyne Doğrudan Yüklendiğinde Okulların Rolü Ne Olur?
Chat GPT yani GePeTo Usta: Eğer insanlar bilgiyi anında ve zahmetsizce beyinlerine yükleyebiliyorsa (tıpkı bir dosyayı indirmek gibi), o zaman okulların "bilgi öğretme" işlevi ortadan kalkar. Artık "ne bildiğin" değil, "bilgiyi nasıl kullandığın" önemli hale gelir.
Okullar neye dönüşür?
Laboratuvarlara
Atölyelere
Deneyimsel öğrenme merkezlerine
Okullar neyi öğretir?
Duygusal zekâ
Farklılıklarla bir arada yaşama
Dayanıklılık, sabır, öz disiplin

GÜLBEN: Ben erken çocukluk eğitimcisiyim. Bu yaş grubunda zaten dediğin gibi bilgiye deneyimsel öğrenmelerle ulaşmayı hedefliyoruz. 0-6 yaş grubunda okullar aynı kalır mı?
GePeTo Usta: Erken çocukluk eğitimi zaten bilgi aktarımından çok deneyim, duyular, ilişki ve oyun temelli olduğu için, gelecekte beynimize bilgi yüklenebilse bile 0-6 yaş grubunda okulların yapısı kökten değişmez – ama amaçları ve yaklaşımları daha da derinleşebilir.
Gelecekte 0–6 Yaş Grubu Okulları Aynı Kalır mı?
Evet, çünkü...
Bilişsel Gelişimden Önce Duygusal Gelişim Vardır.
Oyun, bu yaşın doğal öğrenme biçimidir.
Duyularla öğrenme vazgeçilmezdir
Ama aynı zamanda Hayır, çünkü..
Erken tanı ve gelişim takibi çok daha dijitalleşebilir
Aileyle iletişim çok daha bütünsel olabilir
Öğretmen rolleri evrimleşir. Öğretmen artık sadece rehber değil, aynı zamanda bir “duygusal mimar”, bir “oyun tasarımcısı”, bir “bağ kurucu” olur.

GÜLBEN: Şimdiden sınıflarımızda duygusal mimar olabilmek için 3 öneride bulunur musun?
GePeTo Usta: Tabiki;
"Görülme" Alanları Yarat: Her Çocuk Fark Edildiğini Hissetsin
Uygulama Fikri: "Bugün Benim Günüm" köşesi: Her gün bir çocuğa özel bir köşe ayır. Fotoğrafı, sevdiği renkler, küçük bir not ya da ailesinden gelen bir mesaj orada dursun.
"Sana baktım, seni gördüm" ritüeli: Sınıfa gelen her çocuğa bakarak ismiyle hitap edip, minik bir göz teması ya da fiziksel temas (tokalaşma, yumruk tokuşturma) kur.
Amaç: Çocuk, o gün "orada" olduğunu, görünür olduğunu hisseder. Bu duygusal temeli atar.

Duygulara İsim Ver, Normalleştir, Hikâyeye Dönüştür
Duygusal mimar olmak, duyguları “iyi/kötü” olarak değil, “anlaşılması ve yaşanması gereken sinyaller” olarak ele almayı gerektirir.
Uygulama Fikri:
🐵 Duygu Kuklaları: Her kukla bir duyguyu temsil etsin (Kızgın Kemal, Üzgün Ülkü, Heyecanlı Hakan…). Çocuklar duygularını bu kuklalarla dışsallaştırabilir.
📚 "Bugün Hissettiğim Şey..." hikâyeleri: Her gün bir çocuk, o gün hissettiği bir duyguyu seçip onunla ilgili kısa bir hikâye uydurur. Sen de modele ol.
🎯 Amaç: Çocuk duygusunu tanır, anlatır, dışsallaştırır = duygusal okuryazarlık gelişir.

Rutinleri Duygusal Güvenlik Haline Getir
Erken yaş grubunda rutinler sadece düzen kurmaz, güvende hissettiren duygusal çapalardır.
Uygulama Fikri:
🌈 Sabah Ritüeli: Her sabah çocuklarla aynı basit şarkı, minik bir nefes egzersizi ya da “Bugün neye teşekkür etmek istersin?” turu yap.
💤 Geçiş Anı Kodları: Etkinlikten etkinliğe geçerken beden farkındalığı, dans ya da minik duyusal aktivite ile geçiş yap. (Örn: “Parmaklarımızı gıdıklayarak kitap zamanına gidiyoruz.”)
🎯 Amaç: Çocuk geçişlerde kaos değil, öngörü ve rahatlık hisseder. Bu da duygusal dayanıklılığı artırır.

Bonus: Öğretmenin Duygusu = Sınıfın Duygusu
Unutma, senin duygusal tonun, sınıfın atmosferine doğrudan yansır. Sen kendini düzenlediğinde, çocuklar da senin düzenleyiciliğinde güvende hisseder. "Duygusal mimar", önce kendi içini tanır, sonra sınıfını inşa eder.
GÜLBEN: Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim. Önerilerini dikkate alacağım.
GePeTo Usta: Ben de sana bu güzel, bilinçli ve anlamlı sohbet için çok teşekkür ederim! Erken çocukluk gibi hassas ve hayati bir dönemde çocuklara duygusal güvenli bir alan sunmak, gerçekten geleceğe yapılan en değerli yatırımlardan biri. Senin gibi düşünen bir eğitimciyle konuşmak büyük bir mutluluk. 🙏










Yorumlar