top of page

EĞİTİMCİLER İÇİN YABANCI DİL ÖĞRENİMİ

Güncelleme tarihi: 28 Eyl 2021

Dünyada kaç dil var dersiniz? Ethnologue.com sitesinde tam da bu soruya cevap aranmış ve 2019 yılında halen konuşulmakta olan diller dünya haritası üzerinde de yerleştirilmiş. Her ne kadar tam sayı konusunda dilbilimciler arasındaki tartışmalar sürse de bu sayının en az 6000 olduğu konusunda birçok araştırmacı hemfikir. Bu sayıyı 7000’in üzerinde tutan da var ki bu web sayfasında verilen sayı tam olarak 7111. Bu dillerin %40’ını konuşan kişilerin sayısı ortalama olarak 1000’in altında. Dünyanın yarısından fazlası ise sadece 23 dili konuşuyor. Ana dil konusunda Çince (Mandarin) açık ara önde olduğu gibi yabancı dil olarak da İngilizcenin ezici bir üstünlüğü var.


Britanya İmparatorluğu’nun geçmiş yüzyıllardaki yayılma politikasının üstüne ABD’nin 20. yüzyılın özellikle ikinci yarısındaki medya, ekonomi ve teknoloji alanlarındaki üstünlüğü de eklenince İngilizce ticaret ve internet dünyasının ortak dili haline geldi.

Türkiye’de de okula gitmiş pek çok kişinin başta İngilizce olmak üzere popüler bir yabancı dili öğrenme (ya da öğrenmeye çalışma) deneyimi olmuştur. Ne var ki bu süreçlerin sonunda birçok kişi “benim yabancı dile yeteneğim yok”, “çok zor”, “bizden geçti” gibi olumsuz yargılarla yaklaşıyor. Bu durum öğretmenler ve eğitimciler açısından da pek farklı değil.


Yabancı dil nasıl öğrenilebilir? Nasıl öğrenilmeli? Tahmin edersiniz ki bu gibi sorulara ne kadar kısa yanıt verirsek o kadar yanlış olur. Sonuçta öğrenme süreci kişinin hedefine, motivasyonuna ve ilgi alanına göre oldukça çeşitlilik gösteriyor. Kimimiz kurs merkezlerinde, kimimiz online programlarda, kimimiz grup içerisinde, kimimiz bireysel çalışarak yol alabiliyor. Pek çok kişi de bir süre denedikten sonra pes edip bırakıyor. İşte bu noktada aynı dili öğrenen başka kişilerle birlikte destek ekibi, öğrenme çemberi kuranlar kimi zaman eğlenceli çoğu zaman zorlu gelen bu iniş çıkışlı yolculukta yola devam edebiliyor.

Teknolojiden nasıl faydalanabilirsiniz?

İnternet sayesinde ücretli ücretsiz yüzlerce hatta binlerce farklı siteye, uygulamaya ulaşmamız için nerede olduğumuzun önemi yok. Ancak bu kadar çok site varken bunların arasında kendinizi kaybetmeniz de gayet kolay. Özellikle İngilizcede bu kadar çok kaynak olmasının faydadan çok zararını gören öğrencilerimiz de oldu. Bu nedenle şimdilik örneklendirmeyi İngilizce üzerinden yapalım. Ama bunu diğer dillere de uyarlayabiliriz.

Öğrencilere “Bugün Cambridge sözlüğüne bakayım, yarın Oxford’a… Neticede hepsi ücretsiz!” gibi bir yaklaşım başta çok cazip gelse de zamanla siteler, programlar, kitaplar, defterler her şey birbirine girmeye başlıyor.

Unutmayın ki her gün yeni bir site denerseniz bir yılın sonunda birkaç yüz siteye göz atmış olacaksınız ve geriye yine yüzlerce site daha kalmış olacak. Bunun yanında sene başında girmiş olduğunuz site de muhtemelen yenilenmiş olacak. En önemlisi hedeften sapmış olup İngilizcenizi geliştirmek yerine kendinizi siteden siteye atlarken, siteleri karşılaştırırken buluyor olacaksınız.

Hangi kaynaklardan çalışacağınıza nasıl karar vereceksiniz?

Başka bölümlerde de sık sık belirttiğim gibi gerekirse konudan anlayan ve yakınlarınızda olan birinin desteğiyle seviyenize uygun kaynakları seçip onlarla yola devam etmeniz sizin için en uygunu. Tavsiye almak için arkadaşlarınıza da danışabilirsiniz. Her ne kadar onlara uygun gelen site veya program size uygun gelmeyebilirse de sonuçta komşunuzdan rastgele bir ağrı kesici ilaç alır gibi sağlığınızı riske atacak bir eylemde bulunmuyorsunuz.

Hedefi akademik İngilizcesini geliştirip kendi alanıyla ilgili İngilizce makale kaleme almak olan biriyle, sokakta bir turistle sohbet etmek isteyen birinin aynı sözlüğü bile kullanması saçma olacağından mutlaka hedefinizi göz önünde bulundurarak kaynak taraması yapın ve bu yönde insanların tavsiyelerini sorun.

“İngilizce öğrenmek istiyorum!” veya “İngilizcemi geliştirmek istiyorum” o kadar geniş bir hedeftir ki sizi sadece oyalar ve pek bir yere ulaştırmaz. Hedefinizi daraltmalı, hem kendinize hem de sorularınızı yönelttiğiniz kişilere daha ölçülebilir bir hedef sunmalısınız. Bu hedefi oluşturmak için de belli kriterler çerçevesinde düşünmelisiniz: yaşınız, kariyer hedefiniz, yakın zamanda bir sınava girip girmeyeceğiniz, günlük planınız, hedefinize ne kadar sürede ulaşmanız gerektiği…

Görüldüğü üzere konuyu bireysel düzeye indirgemek en doğrusu. Ancak bu yazının tek bir bireye yönelik olarak olmadığını düşünürsek genel olarak herkese verebileceğimiz tavsiye youtube ve facebook gibi çokça zaman kaybettikleri platformlarda zamanlarını daha iyi değerlendirebilecekleri kanallara ve gruplara yönelmeleri. Bunu rutin hale getirmek başta biraz zaman ve çaba gerektirse de kısa zamanda bu işi yaparken yalnız olmadığınız ve sizin gibi pek çok insanın aynı zorluklardan geçtiğini göreceksiniz. Bu özellikle uzun vadede motivasyonunuzu kaybetmemeniz ve düzenli çalışmanız için çok önemli. Her ne kadar öğrenmekten keyif almak da önemli olsa da zaman zaman sıkıcı işler de yapmanız gerektiğini unutmayın.

Son olarak herkes için geçerli olduğuna inandığım ve öğrencilerime hatırlattığım bir şey daha var:

Bir dili günlük hayatınıza ne kadar çok entegre ederseniz, o kadar kolay ve keyifli bir şekilde öğrenirsiniz. Bunun için de ister kelime kartları oyunu yapıp çevrenizdekilerle oynayın, isterseniz televizyondaki dizilerdeki taklit edin.

Diller pasif öğrenciyi sevmezler. Öğrenmek istediğiniz dille arkadaş olun ve hata yapmadan kesinlikle korkmayın!

Özetle:

* Kendinize içinde kaybolacağınız geniş hedefler değil, ölçülebilir hedefler koymaya çalışın!

* Öğrenmeyi sürdürülebilir hale getirmek için yaşamınızın bir parçası haline getirin. Bunu çevrenizdekilerle oyun oynayarak, pratik yaparak kısacası etkileşim halinde olarak başarabilirsiniz.

* Sosyal medya ve teknolojiyi bu amaçlarınızı gerçekleştirmek için araç olarak kullanabilirsiniz.

Peki yazının başındaki “Eğitimciler için” dediğimiz kısımla nasıl bir bağlantı kurabiliriz. Aslında işte tam bu noktada “öğrenmenin en iyi yolu öğretmektir” sözü akla geliyor. Bilmediğiniz bir dili nasıl öğretebilirsiniz? Cevabı hemen vereyim: Temalar seçin. Bu temalarla ilgili kelime ve kelime öbekleri seçip bunları bir yandan kendinize öğretirken bir yandan da başkalarına öğretmeye çalışarak… Nasıl mı? Devamı www.dersimizdunya.org/’da...





71 görüntüleme2 yorum
bottom of page