top of page
  • Yazarın fotoğrafıMurat ÇELİK

SAKIZ ÇİĞNEMEK


Murat : Sakız çiğnemek kötü müdür?

GePeTo Usta : Sakız çiğnemek genellikle zararlı değildir ve birçok insan tarafından keyifli bir alışkanlık olarak görülür. Ancak aşırı sakız çiğnemek diş sağlığını olumsuz etkileyebilir ve bazı insanlar için sindirim sorunlarına neden olabilir. Ölçülü olarak tüketmek genellikle sorun yaratmaz.




Murat : Peki sakız çiğnemeye okulda neden izin vermezler? 

GePeTo Usta : Okullar, sakız çiğnemenin sınıf içinde veya okulda rahatsızlık yaratabileceğini ve dikkati dağıtabileceğini düşündükleri için sakız çiğnemeye izin vermeme eğilimindedir. Ayrıca, sakız çiğnemekten kaynaklanan çöplerin temizliği ve yönetimi de sorun yaratabilir. Bununla birlikte, bazı okullar veya öğretmenler, belirli kurallar altında sakız çiğnemeye izin verebilirler. Öğrenci davranışlarını düzenlemek ve sınıf düzenini sürdürmek amacıyla bu tür politikalara sahiptirler.



Murat : Bir öğrenciyi derste ne heyecanlandırır?

GePeTo Usta : Öğrencileri derste heyecanlandıran birkaç faktör vardır:


İlgi çekici konular: Öğrenciler, ilgilerini çeken konuları öğrenmeyi daha çok sevebilirler. Öğretmenlerin ders içeriğini ilginç ve öğrencilere hitap eden şekillerde sunmaları heyecanı artırabilir.


Etkileşim ve katılım: Öğrenciler, derste daha fazla etkileşimde bulunma fırsatı bulduklarında ve aktif olarak katıldıklarında daha fazla heyecan duyabilirler. Sınıf içi tartışmalar, grup çalışmaları ve öğrenci sunumları gibi etkileşimli öğrenme yöntemleri heyecanı artırabilir.


Öğrenci merkezli yaklaşım: Öğrencilerin kendi öğrenme hedeflerini belirlemelerine ve ilgi alanlarına göre çalışmalarına olanak tanıyan öğrenme deneyimleri, öğrencileri heyecanlandırabilir.


Yaratıcı öğretim yöntemleri: Öğretmenlerin yaratıcı ve ilgi çekici öğretim yöntemleri kullanmaları, öğrencilerin derse daha fazla ilgi göstermelerini sağlayabilir. Örneğin, görsel, işitsel veya pratik öğrenme stillerine hitap eden çeşitli öğretim materyalleri kullanılabilir.


Geri bildirim ve başarı: Öğrenciler, başarıları hakkında olumlu geri bildirim aldıklarında ve kendilerini geliştirdiklerini gördüklerinde daha fazla heyecanlanabilirler. Bu nedenle, öğrenci ilerlemesini takip etmek ve olumlu geri bildirimler sağlamak önemlidir.


Duygusal bağ kurma: Öğretmenlerin öğrencilerle duygusal bir bağ kurmaları ve güven ortamı oluşturmaları, öğrencilerin derse olan bağlılığını artırabilir.


Her öğrenci farklıdır, bu nedenle öğretmenlerin öğrencilerinin ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını anlamak için çaba göstermeleri önemlidir. Bu şekilde, öğrencilerin dersten daha fazla heyecan duymalarını teşvik edebilirler.



Murat : İnsanlar okulu sever mi?

GePeTo Usta : İnsanların okulu sevip sevmediği, kişiden kişiye değişir. Bazı insanlar okulu sevebilirken, diğerleri için daha az keyifli bir deneyim olabilir. Sevme veya sevmeme nedenleri de farklılık gösterebilir. İşte bazı etkenler:


İlgili Konular: Bazı öğrenciler, ilgi duydukları konuları öğrenirken okulu daha çok severler. Bir kişi, ilgilendiği alanda başarılı oluyorsa, okulu daha olumlu bir şekilde algılayabilir.


Öğretmenler: Öğretmenlerin öğrencilerle olumlu ilişkiler kurmaları, öğrencilerin okulu sevmesine katkı sağlayabilir. İyi bir öğretmen, öğrencilerin öğrenmeye olan motivasyonunu artırabilir.


Dostluklar: Okul, öğrencilerin arkadaşlar edinmeleri için bir ortamdır. Dostluklar, okulu daha keyifli hale getirebilir.


Yapılandırma ve Disiplin: Bazı öğrenciler, düzenli bir okul programının ve disiplinin kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olduğunu düşünebilirler.


Sınavlar ve Stres: Diğer yandan, sınavlar, ödevler ve sınav kaygısı gibi faktörler okulu daha stresli ve hoş olmayan bir deneyim haline getirebilir.


Sonuç olarak, okulu sevip sevmemek kişisel tercihlere ve deneyimlere bağlıdır. Her öğrencinin okulu farklı bir şekilde algılayabileceğini unutmamak önemlidir.



Murat : Okul sevgisi ile okulun fiziki yapısı arasında bir ilgi var mı?

GePeTo Usta : Okul sevgisi ile okulun fiziki yapısı arasında bir ilişki vardır, ancak bu ilişki karmaşık ve kişisel tercihlere dayalıdır. Okulun fiziki yapısı, öğrencilerin okulu nasıl algıladıkları ve değerlendirdikleri üzerinde etki edebilir, ancak bu tek başına okul sevgisini belirlemeyebilir. İşte bu konuda dikkate alınması gereken bazı noktalar:


Fiziki Çevre ve Rahatlık: Okulun fiziksel olarak rahat ve güvenli olması, öğrencilerin okula olumlu bir şekilde yaklaşmasına yardımcı olabilir. Temiz sınıflar, iyi aydınlatma ve kullanışlı ekipmanlar öğrencilerin derslere daha olumlu bir şekilde katılmalarını teşvik edebilir.


Estetik Değer: Okul binaları ve çevresinin estetik değeri, öğrencilerin okulu nasıl değerlendirdiğini etkileyebilir. Estetik olarak hoş bir okul çevresi, pozitif bir etki yaratabilir.


İmkanlar: Okulun fiziksel yapısı, öğrencilere sunulan olanakları da yansıtır. Öğrencilerin spor, sanat, bilim ve diğer ilgi alanlarına yönelik iyi donatılmış tesislere erişimi, okulun sevilme derecesini etkileyebilir.


Ancak fiziki yapı sadece bir unsur olup, öğrencilerin okulu sevip sevmesini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Öğretmenlerin kalitesi, ders içeriği, sosyal ilişkiler, öğrenci-öğretmen etkileşimi gibi faktörler de okul sevgisini belirleyebilir. Bu nedenle okulun fiziki yapısı, genel okul deneyimini etkileyen ancak tek başına okul sevgisini belirlemeyen bir unsur olarak kabul edilmelidir.

Murat : Joker filminde “okuldan nefret ederdim.” der. Okuldan nefret etmek yaygın bir durum mu?

GePeTo Usta : "Joker" filmindeki karakterin okuldan nefret ettiği sahne, birçok insanın okul deneyimlerini farklı şekillerde yaşadığını yansıtan bir örnektir. Okuldan nefret etmek veya okulu sevmemek kişisel deneyimlere ve tercihlere dayalıdır ve her birey için farklılık gösterebilir.


Okulu sevenler, öğrenmeyi sevme, öğretmenleriyle olumlu ilişkiler kurma veya arkadaş edinme konularında olumlu deneyimlere sahip olabilirler. Ancak bazı insanlar için okul, derslerin zorluğu, sınav stresi, arkadaşlık sorunları veya kişisel nedenlerle hoşlanmadıkları bir yer olabilir.


Okuldan nefret etmek yaygın bir durum olmasa da, bazı öğrenciler okulla ilgili olumsuz duygular yaşayabilirler. Bu nedenle okul deneyimlerini olumlu hale getirmek ve öğrencilere daha olumlu bir öğrenme ortamı sunmak önemlidir. Okul sistemleri, bu tür sorunları ele almak ve öğrencilerin ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermek için çeşitli programlar ve politikalar geliştirmektedir.

Dead Poets Society, ölü ozanlar derneği kitabı
Murat : Ölü Ozanlar Derneği filmindeki gibi öğretmenin öğrencisini geliştirdiği, hayatına etki ettiği durumlar gerçek midir?

GePeTo Usta : "Ölü Ozanlar Derneği" filmi, öğretmen John Keating'in öğrencilerini düşünmeye teşvik ederek, onları geleneksel sınırlardan çıkararak ve kendi potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olarak anlatılan bir hikayeyi işler. Bu tür öğretmen-öğrenci ilişkileri gerçek hayatta da mevcuttur ve öğrencilerin hayatlarına derin etkiler yapabilir.


Öğrencilerin öğretmenleriyle olumlu ilişkiler kurmaları, öğrencilerin özgüvenlerini artırabilir, öğrenmeye olan motivasyonlarını yükseltebilir ve ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, bir öğretmenin öğrencilerine ilham vermesi ve düşünme yetilerini geliştirmelerine katkıda bulunması, uzun vadeli etkiler yaratabilir.


Ancak, "Ölü Ozanlar Derneği" gibi filmlerde olduğu gibi, öğrencilerin hayatlarına böyle derin etkiler yaratma süreci karmaşık ve gerçek dünyada her zaman bu kadar dramatik olmayabilir. Ancak öğretmenlerin öğrencilere rehberlik etme, onları motive etme ve potansiyellerini açığa çıkarma yeteneklerinin olduğu bir gerçektir. Bu tür olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri, öğrencilerin kişisel ve akademik gelişimlerine olumlu katkılarda bulunabilir.



Murat : Yeni göreve başlayan ve tecrübeli iki öğretmene, öğrencilerini geliştirecek önerilerde ayrı ayrı öneride bulunabilir misin?

GePeTo Usta : Elbette, yeni göreve başlayan ve tecrübeli iki öğretmene, öğrencilerini geliştirmelerine yardımcı olabilecek bazı önerilerde bulunabilirim.


Yeni Göreve Başlayan Öğretmene:


Öğrencilerin İlgi Alanlarını Keşfedin: Öğrencilerin ilgi alanlarını tanıyarak, ders içeriğini bu ilgi alanlarına bağlayarak öğrenmelerini teşvik edebilirsiniz. Öğrenciler, ilgi duydukları konularla daha fazla bağ kurarlar.


Olumlu ve Destekleyici İklim Yaratın: Sınıfınızda güvenli, destekleyici ve olumlu bir öğrenme ortamı sağlayın. Öğrencilerin soru sormalarına ve fikirlerini paylaşmalarına olanak tanıyın.


Değişik Öğretim Yöntemlerini Kullanın: Dersleri çeşitli öğretim yöntemleriyle zenginleştirin. Öğrencilerin farklı öğrenme stillerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak dersleri planlayın.


Geri Bildirim Verin: Öğrencilere düzenli geri bildirimler sağlayın. Başarılarını ödüllendirin ve iyileştirme fırsatlarına dikkat çekin.


Tecrübeli Öğretmene:


Yenilikçi ve Güncel Kalın: Öğretim yöntemlerini sürekli olarak gözden geçirin ve güncelleyin. Teknoloji ve pedagoji alanlarındaki yenilikleri takip edin.


Mentorluk: Tecrübeli bir öğretmen olarak, yeni öğretmenlere mentorluk yapabilirsiniz. Deneyimlerinizi paylaşarak ve onlara rehberlik ederek onların gelişimine katkı sağlayabilirsiniz.


Öz-Değerlendirme: Ders planları ve öğrenci başarılarını düzenli olarak değerlendirin. Ne işe yaradığını ve neyin daha iyi çalışabileceğini anlamak için kendinizi sürekli olarak değerlendirin.


Araştırma ve Gelişime Açık Olun: Eğitim alanındaki araştırmalara ve eğitim gelişmelerine açık olun. Yeniliklere ve değişikliklere ayak uydurarak öğrencilerinizi daha iyi bir şekilde hazırlayabilirsiniz.


Her iki öğretmene de, öğrencilerin gelişimini desteklemek için pozitif bir etki yaratma görevinde başarılar dilerim.


Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page