1) Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Eğitim alanındaki yolculuğunuz nasıl başladı?

Ben Tuğba Çanşalı, kamu yönetimi okudum ve üniversite yıllarımda ulusal, uluslararası sivil toplum çalışmalarında ve eğitimlerde yer almaya başladım. Yurt dışında Avrupa Konseyi ve Komisyonu'nun düzenlemiş olduğu iki farklı eğitici eğitimine katıldım. Hem Türkiye’de Ulusal Ajans eğitmen havuzunda yer alan ilk eğitmenlerden oldum hem de yurt dışındaki bir çok kurum ve Ulusal Ajansla çalışma fırsatı buldum. Bu süreçte Avrupa Konseyine bağlı Gençlik Merkezi olan ve etiket alan, Akdeniz Üniversitesi bünyesindeki ‘’Uluslararası Avrupa Akdeniz Gençlik Merkezi’’nin eğitim koordinatörlüğünü yaptım. Avrupa’daki eğitmenlerin geliştirdikleri yöntemleri sunduğu bir etkinlik olan ‘’TOOLFAIR’’in Romanya ve Türkiye koordinatörlüğünü yaptım. Bunların yanı sıra eğitimi ve öğrenmeyi anlama tutkum nedeniyle Amerika’da ‘’Uluslararası ve Karşılaştırmalı Eğitim’’ alanında master yaptım. Tüm eğitmenlik ve koordinatörlük sürecimde benim için, eğitim tasarlamak ve eğitimlerin daha katılımcı, farkındalık yaratan ve kişinin kendi deneyiminden öğrenmesini sağlayan yöntemler kullanmak çok önemliydi. Çalıştığım tüm gruplarda (gençler, çocuklar, kadınlar, engelliler, farklı ülkelerden katılımcılar ) gözlemlediğim en önemli şey deneyimsel öğrenmenin bireyin kendisinin farkına varmasında çok etkili olduğuydu. Bu benim için müthiş bir keşifti, en zorlu konuları, en çatışan grupları bile oyunların, iyi tasarlanmış aktivitelerin sonucunda kendilerine dair düşündürüp, konuşulmayan konuları rahatlıkla konuşturabiliyordum. Oyunlar kişilerin kendi derinlerine inebilmeleri için muhteşem bir araçtı. Sonra bir çok kişinin de isteklerine kulak vererek, öğrenme sürecini bir tasarıma dönüştüren ‘’Öğrenme Tasarımları’’ ortaya çıktı. Son yıllarda tüm enerjimi ekip arkadaşlarımla birlikte toplumsal sorunlara oyunsu çözümler bulup, yenilikçi stratejiler geliştirmek için harcıyorum. Bunun yanı sıra bir nevi seyyahım, seyahat benim için hayatımın vazgeçilmez bir parçası, puzzle yapmayı ve çikolatayı çok severim. Bir de çok az kişinin bildiği gizli bir gücüm var, her türlü düğümü çözmek:)
2) Öğrenme Tasarımları'nın eğitim alanındaki yolculuğunu anlatabilir misiniz?
Öğrenme Tasarımları bir sosyal işletme olarak 2015 yılından bu yana var. Var olma nedenimiz ise, eğitimi katılımcı, yaratıcı, yenilikçi şekle dönüştürecek stratejiler, araçlar geliştirmek ve öğrenenlere kendilerini geliştirebilecekleri, eğitimlerini daha iyi tasarlayabilecekleri çözümler sunmak. İlk oyun tasarımımız Gençlik Spor Bakanlığı tarafından organize edilen gençlik kampları için gönüllülüğü teşvik eden ve dezavantajlı, engelli bireyler hakkında farkındalık oluşturan iki farklı kamp oyunuydu. Bu oyun Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen gençlik kamplarında yıllarca uygulanmaya devam etti. Sonrasında Çocuk Hakları Seksek Oyunu, Sağlıklı Yaşam Oyunları geldi ve biz bir anda birçok kurumdan, sivil toplum kuruluşlarından ve şirketlerden özel eğitsel oyun tasarımı için işbirlikleri talepleri almaya başladık. Beş yıl içerisinde Türkiye, Avrupa, Amerika ve Güney Amerika’da uygulanan yetmiş dört farklı oyun geliştirdik. Bu oyunlar arasında dijital olan oyunlarımız da var. NEET (ne eğitimde, ne işte olan gençler) gençlere ulaşmayı ve kariyer planı oluşturmayı hedefleyen oyunlardan, kanserle ilgili farkındalığa, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden, girişimciliğe bir çok farklı kitleye özel kutu oyunları, dijital oyunlar ve özel eğitim programları geliştirdik. Bizim için eğitim tasarımla buluşmalı ki insana dokunsun ve hayatını etkilesin. Bu süreçte birçok öğretmenin, eğitmenin oyunlara, eğitsel tasarım bilgisine ihtiyaç duyduğunu gözlemledik ve Oyunbax Modül eğitimlerini oluşturduk. Pandemi sürecinde çevrimiçi olarak da sunduğumuz bu eğitimlerin amacı eğitmenlerin oyun tabanlı, interaktif eğitimler tasarlayabilme. On farklı modülü kapsayan bu eğitimler yaratıcılıktan, tasarım odaklı düşünmeye, öğrenmeyi öğrenmekten, teknolojinin kullanımına bir çok konuya dokunurken bu konularda eğitmenlere pratik yöntemler ve metotlar sunuyor. Aynı zamanda daha kapsamlı eğitim tasarımını ve oyun tasarımını öğrenmek isteyenler için ‘’Yaratıcı ve Dahil Eden Eğiticinin Eğitimi’’ ve ‘’Yeni Nesil Oyun Tasarımı’’ eğitimlerimiz de var. Bu eğitimlerin en önemli noktası birlikte öğrendiğimiz, keyif aldığımız ve sosyal bağlar kurduğumuz bir öğrenme ortamı oluşturuyor olması.
3) Sosyal girişimler Öğrenme Tasarımları için neden bu kadar önemli?
Dünya her geçen gün artan sorunlarla mücadele ediyor, bu sorunların çözümü için dinamik, yenilikçi ve farklı yaklaşımları olan organizasyonlar gerekiyor. Sosyal girişimler sürdürülebilirliğini sağlayan, istihdam yaratarak, sorunlara iyi çözümler bulan ve toplumsal faydayı kârlılık kadar önde tutan yapılar. Dünyanın bu tür iyi işletmelere ihtiyacı var. Biz sosyal girişim olarak hem iyi üretimi savunuyoruz hem de ürettiklerimizle daha güzel bir dünyaya ulaşmak için katkı sağlıyoruz. Biz eğitim alanında kurulan ilk sosyal girişimlerden birisiyiz ve inanıyoruz ki eğitim alanında önümüzdeki yıllarda birçok sosyal girişim olacak.
4) Eğitimlerde en hayret verici / şaşırtıcı / sıkıntı verici anılarınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?
Eğitimlerimizi deneyimsel öğrenme metodu ile şekillendirdiğimiz için genelde katılımcılar keyif alarak ayrılıyor. Ancak eğitimlerin deneyime dayanmasının bir dezavantajı bazen süre uzayabiliyor. Bu da eğitimin bitiş saatinin bir miktar sarkmasına neden oluyor. Eğitim bir miktar uzadığında programı olan katılımcılarımız erken ayrılmak zorunda kalıyor. Onlar sonuna kalamadığı için biz eksildiğimiz için üzülüyoruz. Onun dışında en hayret verici konulardan bir tanesi samimiyet; daha önce hiç karşılaşmamış insanların ofisimizde verdiğimiz eğitimlerin sonunda birbirleriyle kişisel bilgilerini paylaşmaları, eğitim salonunu toplamaları ve bir günde bu kadar aidiyet oluşturmalarını görmek çok mutluluk ve hayret verici. Öğrenmeye açık insanlarla bu denli derin bağlar kurmak çok keyifli.
5) Sizce oyun eğitimin neresinde yer almalı?
Oyun insanlık tarihi kadar eski aslında. Eğer buradan bakacak olursak oyun hayatımızın her yerinde; kaldırım çizgisinde, cümlelerimizde, iş yerimizde, hayallerimizde ve bizim için en çok da eğitimde. Oyunu bir eğitim aracı olarak ele alacak isek; eğitimde en az bir kalem kadar önemlidir. Katılımcıların oynarken edindiği bilgiler daha kalıcı ve etkilidir. Oyun eğitimi kalıcı hale getirir diyebiliriz. Güvenli alan oluştururken, iletişimi güçlendirirken, eğitimde bahsedilecek konuya dahil ederek, değerlendirme alırken eğitimin birçok aşamasına oyunu yerleştirebilir ve katılımcıları aktif öğrenen konumuna taşıyabiliriz.
6) Eğitim İçerikleri geliştirirken neleri gözününde bulunduruyorsunuz? Eğitim içeriğinde olmazsa olmaz dediğiniz kısımlar/bölümler var mı?
Bir eğitimi tasarlarken ilk çıkış noktamız ihtiyaçlar veya sorunlar oluyor. Her eğitimimizde eğitmenlerin, öğretmenlerin tıkandığı, çözüm aradıkları sorunları gözlemliyor ve dinliyoruz. Mesela pandemi sürecinde eğitmenler eğitimlerini online hale getirmekte ve oyun tabanlı öğrenmeyi uygulamakta zorlandılar. Bir çoğu online eğitim platformlarını ve dijital araçları nasıl kullanacaklarını bilmiyordu. Bu nedenle tüm eğitimlerimizi dijitalin aktif kullanımı ve öğrenmeyi online da interaktif hale getirecek yöntemler ve yaklaşımları paylaşacak şekilde kurguladık. Teknopartiler organize ederek insanların hem online ortamda sosyalleşmesini hem de dijital araçları keşfetmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bizim için bir eğitim tasarımındaki en vazgeçilmez noktalar karşılıklı iletişim, öğrenme motivasyonunu artırmak ve deneyimleyerek öğrenmek. Bu nedenle eğitimlerimizde sunumlar çok kısadır ama öğrenenlerin paylaşımı, işbirliği, üretimi en yüksek seviyededir.
7) Bize biraz yaptığınız araştırmalardan bahseder misiniz? Sizce araştırmaların eğitime katkısı nedir?
Biz özellikle oyunlarımız ve eğitim programlarımız üzerinden araştırmalar yapıyoruz. Mesela çocuk hakları seksek oyunumuz hakkında yaptığımız akademik araştırma uluslararası akademik bir dergi de yayınlandı. Araştırmayı, oyunu ders materyali olarak kullanan ve farklı illerde yaşayan öğretmenlerden oluşan bir odak grupla birebir görüşmelerle oluşturduk. Bu araştırma bize oyunun çocuk haklarının kavranmasında ve çocukların haklarını içselleştirilmesinde çok etkili olduğunu gösterdi. Benzer şekilde Suriye'li çocukların okula destek aktivitelerine katıldıkları çocuk dostu alanlar için okuma yazmaya yönelik ‘’Renkli Harfler’’ adlı bir oyun geliştirdik ve çocuklar iki gruba ayrıldı bir grup iki ay boyunca oyunla okuma yazmayı öğrendi bir grup ise oyun olmadan klasik yöntemle. Sonuçlar bize oyunla öğrenen çocukların çok daha hızlı ve iyi öğrendiklerini gösterdi. Bu çalışmaya dair akademik makaleyi de birçok kongrede sunduk. Oyunlarımızdan dört tanesi ile doktora tezini yaratıcılık gelişimi konusunda yapan bir akademisyen araştırma yürüttü ve oyunların algoritmik düşünce, yaratıcılık, iş birliği gibi yetkinlikler bazında etkisini ölçtü. Girişimcilik oyunumuz üzerine yaptığımız akademik çalışmayla yine yetişkin öğrenmesinde de oyunun güçlü bir araç olduğunu ortaya çıkardık. Araştırmalar bizim hem oyun tasarım sürecimizde hem de sonrasında etkilerini ölçme aşamasında çok önemli. Her bir araştırma bize farklı bakış açıları kazandırırken, doğru yolları tespit etmemizde de yardımcı oluyor.
Comments